
Azıcık geç oldu ama; Hoşgeldin Sonbahar
Havalar soğumaya başladı diye üzülenler,
Tişört üstüne ceket giymekten nefret edenler,
Yağmur suyu pantolonuna sıçradı diye söylenenler,
Rüzgarda saçlarının yataktan yeni kalkmış gibi olmasına gıcık olanlar; hepinize merhaba.
Sonbahara alışmaya çalıştığımız günlerde Devrek’in doğallığını üzerimden atamadığımdan geçtiğimiz haftayı yad etmek istedim.
Bütün yaz ayaklı kumsallı denizli fotografları likeladık instagramda facebookda. Ama benim favorim bi başka doğrusu; piknik sepetli çayır çimenli spor ayakkabılı fotograflar daha güzel : )

Bahçemiz son baharı hissetmeye; yavaştan yapraklarını sarartıp son kalan meyvelerini toprağa bırakmaya başlamış durumda.
Ama bu hali de bi başka huzurlu.

Bahçede yapmayı en sevdiğim şey dalından kopardığım meyveleri löpür löpür yemekten sonra közde yapılan mısırları yemek.
Evet evet ekmek biçmek sulamak pek bana göre değil, ben işin yeme kısmını üstlendim. İnanın bu da emek istiyor : )

İlaçsız, kimyasal gübresiz olan meyve ve sebzeler nasıl lezzetli anlatamam.
İlaç yada kimyasal madde kullanılmadığı için bahçeden alınan ürünler az oluyor, erken bitiyor ama domatesi kestiğimizde tam olarak domates gibi kokuyor.
Hem bahçemizde yetişen incirlerinin bile tadı daha ballı.

Tamam hazırız; Hoşgeldin Sonabahar!
Banu

