13 Haziran / Düğün Fotografları

Size de bazen zaman hiç geçmiyor gibi geliyor mu?
Ben uzun zamandır “zaman geçmiyor”, “şu gün bitmedi gitti”derken buluyorum kendimi.
Ama sonra geriye bakınca haftaların ayların geçtiğini görüyorum.
Bugünlerde yine tam da bu moddayken tarih 13 HAZİRAN‘ı gösterdi.

Evlilik yıl dönümümüz de tüm gün fotograflarımıza baktım.
13 Haziran hatrına Öner Arıç’ın objektifinden mutluluğumuza buyrunuz;

Çekimler Bostancı’daki kuaförümden başladı. Hazırlıklar tahminimizden uzun sürdü, çıkmaya hazır olduğumuzda saat 13.00 ‘ı gösteriyordu. Acele etmek gerekti zira güneş kaçıyordu.

En yakın yerden biran önce başlamalıydık çekimlere. Bu yüzden Bostancı Lunaparkına gittik ama çekimlere izin verilmediğini öğrenip yıkıldık. Bizde elimizde olanı değerlendirelim diyerek Bostancı Gösteri Merkezinin önünde soluklandık.
Israrla buranın Bostancı Kültür Merkezinin önünde arabaların park ettiği alan olmadığına iddaa edenler var. İnanın arkadaşım , inanın : )

Zaman kaybetmemeli ve güneşi kaçırmamalıydık. Bu yüzden rotayı Atatürk Arboretumu’na çevirdik. Burası uzun zamandır aklımda olan bi yerdi , o yüzden #evlenmekzorzanaat yazımdaki listede olan yerler içinden seçmece yaparak ilerlettik günü. Bahsettiğim yazıya buradan ulaşabilirsiniz.
Gelinliğime hayran olduğumu sıkça söylemişimdir. Hala baktıkça en güzel gelinlik benimkiydi diyorum : )
Atatürk Arboretumu o kadar güzeldi ki başka bi yere ihtiyaç duymadım. O uzun listenin gündüz kısmı sadece buraya ait olmalıydı.
Saatler geçiyor güneş “ben gidiyorum” diyor ama Banu’nun arboretumdan çıkası gelmiyordu.

Bu arada arboretuma gitmek isteyenler için dip not; giriş ücretli. Çekim fiyatı 2015 yılında 315 TL ydi. Yani aslında normalde gezmek için girdiğinizde böyle rakamlar yok ama gelin-damat olunca bunların ne de olsa masrafı az birazda bize para versinler diye düşünüyorlar sanırım.
Artık güneş iyiden iyiye “bakın bunlar son ışıklarım” demişti.
Arboretum ile vedalaşıp rotayı Kilyos sahiline çevirdik. Bu görmüş olduğunuz muazzam yoldan gidilen sahil aslında özel bi beach ve özel çekimlere izin vermiyorlarmış. Ama arabada bulunan davetiyelerden mekan sahiplerine gösterip “abi valla biz gerçek gelin-damat ız” diyince izin verdiler.
Güneş batarken son bi güzellik daha yaptı bize ve Öner’in bu fotografları çekmesine izin verdi. Öner’deki mükemmel ışık yakalama yeteneği çekim günü en büyük şansımızdı. Tekrar ve yine “Teşekkürler Öner : )”
“Nasıl kumsala girdin o caaanım gelinlikle” diyenlere, “tatlı tatlı yemenin de bi bedeli var elbet” diyorum. Çekim sonrası eve geldiğimizde gelinliğimin etekleri duşakabinin içinde kalacak şekilde astık ve Banu’nun saatler süren etek yıkama faslını başlattık.
Gün sonu yaklaşırken hepimiz biraz üşümüş çokça yorulmuştuk.
Öyle güzel kareler kaldı ki elimizde o günden. Tüm yorgunluğa, koşturmaya değdi.
13 Haziran’ın yıl dönümünden selamlar efenim. Sağlıcakla kalınız.Not : Öner’e onerartic@gmail.com mail adresinden ulaşabilirsiniz.