
Sicilia – İtalya’da Gezilecek Yerler
İtalya’da yaşamış ve orayı çok özlemiş biri olarak artık İtalya ile ilgili bişiler yazma vakti gelmişti.
Anlatacağım yerleri tek bir yazıya sığdırmak yerine, küçük bir yazı dizisi gibi olsun istedim. Yazılardaki şehirleri güneyden başlayarak kuzeye doğru çıkarak anlatacağım.
Kemerlerinizi bağlayın.
İstanbul’dan kalkan uçağımızın varış noktası Enna’dır. Enna’ya gidebilmek için Roma dan Catania’ya gideceğiz. Catania dan sonra ise Sais’lerle Enna’ya varacağız. ( Türkiye’nin Metro turizmi diyebiliriz, hemen her yere kalkan otobüs ağları mevcut)
ENNA

Enna benim yaşadığım yerdi. Etrafı çitlerle çevrilse huzurevi olabilecek küçücük bir kasabaydı. Nüfüsunun %80 ini 60 yaş üstü insanlar oluşturuyor. Enna Alta ve Enna Bassa şeklinde iki bölümü var. Bassadan Altaya gidebilmek için otobüs kullanmak şart. Alta ve Bassa arası mesafe çok fazla değil ama yayalar için ayrılmış yürüme alanı yok, üstelik şoförler fazla hızlı; virajların keskinliği ve yolların darlığını da düşününce en iyisi otobüsten şaşmayın.
Enna’ya gittiğinizde Enna Alta’da Sicilia Hotel’de kalabilirsiniz. Personeli çok güler yüzlü ve yardımseverdir. Enna ‘da taksi aramaya kalkışmayın, her yer size yürüme mesafesinde, yürünmeyecek yerlerde zaten otobüsler devreye giriyor. Otobüs biletlerini Tabacco Shoplardan alabilirsiniz.
Gezme görme kısmına gelince; Enna da tarihi bakımdan görebileceğiniz en güzel yer, Enna’nın en yüksek yerinde bulunan Enna Kalesi’dir. Kaleden aşağıda bakıldığında yaşam yok izlenimi veriyor.
Tavsiye : Kaleye çıkarken yanınıza içecek bişiler ve biraz snack alın. Sessiz sakin kalenin surlarına sırtınızı dayayarak havanın ve sessizliğin keyfini çıkarın, bişiler için. Kaleden inerken yürüdüğünüz yokuşlara değdiğini anlayacaksınız.

Kaleden inerken yürüdüğünüz dar sokakların birinde bizim huzur evimiz olan üniversite hocalarının takıldığı, akşamları canlı müzik yapılan ve içinde kocaman bir kütüphane bulunan kafeye uğrayabilirsiniz. Cafenin bir adı vardır mutlaka ama ben bilmiyorum; eski han kapıları gibi bi kapıdan içeriye giriliyor ve inanılmaz atmosferiyle sizi kucaklıyor.

Enna’da yaşamaya başlayıp, tur keşiflerine çıktığımız günlerden birinde aşağıdaki resmi çekmiştik. Ne olduğu hakkında rivayetler uydurup durduk. Orası lanetli bir köy olabilirdi, halkın dışladığı bir kesim de olabilirdi tabi, orada yaşayan insanlar birbirlerini sevmiyor bu yüzden küçük tek kişilik evlerde de yaşıyor olabilirlerdi. Düzinelerce hikaye yazdık orayla ilgili.

Ev sahibimle yaptığımız konuşmalardan birinde bu evleri sorduğumuzda aydınlanma yaşadık. “O evler bizim ölülerimiz için var” dedi. Anlatmaya açıklamaya çalışıp bizde anlamayınca uygulamalı eğitime geçip bizi oraya götürdü. Yabacıların ölüleri yaktıklarını biliyordum ama çekmecelerde sakladıklarını ilk defa duymuştum. Parası olanlar bu minik evlerden alıyorlar. Bakmayın minik olduklarına her biri en az 10 cenaze alabilecek nitelikte. Parası daha az olanlar veya yer bulamayanlar içinse bir bina var. Katlara ayrılmış bu bina içinde yüzlerce cenaze çekmecesi bulunuyor.

Bu küçük kapı yaşayanlar için. İçinde aile fotografları, mumlar, Meryem Ana ve İsa heykelleri, kokular ve mermerleri temizlemeleri için bir kaç malzeme var. Üstte ve yanlarda gördüğünüz çekmeceler ise ölülere ait.Tüm aile fertleri için hazırlanmış bir çekmece var. Gerçekten o minik evlerden böyle bir şey çıkacağı aklımın ucuna bile gelmemişti. Gördükçe öğrenmeye devam ediyoruz.
Enna gibi küçük bir kasabada bile görebileceğiniz o kadar çok şey var ki; kliseleri, küçük barları, neden yapıldığını anlamadığınız törenlerin geçitleri, dar sokakları… Bilmiyorum, belki de ben orada mükemmel günler yaşadığım için böyle hissediyor olabilirim. Orada çok mutlu olduğum için herkes Enna’yı görmeli diyor da olabilirim.
Erasmus yapmak için bu yazıyı okuyan arkadaşlar var ise eğer bana ulaşabilirler; onlara ev bile bulabilirim : ) banugulsaruhan@hotmail.com

CATANİA
Catania, Enna’ya 1,5 – 2 saat uzaklıkta koca bir şehir. Catania bizim için hep durak oldu. O yüzdendir ki uzun uzadıya kafelerine kadar anlatabileceğimi sanmıyorum.

Enna dan başka bir şehre yada ülkeye uçakla gidecek isek durağımız Catania oluyordu. İlk Catania ya gidişimiz inanılmaz komikti mesela. Çevrede şehir var mı diye çıktık yola, yanımızda koca sırt çantaları litrelik sular hazırlanmış sandviçler… Sanki gideceğimiz yerde su yok yemek yok öyle bi panik yapmışız. Sonra şurda ne varmış burda ne varmış diye diye arşınladık yolları. Şimdi şurda şu var burda bu var demeye kalksam hiç bişicik anlatamam. Her yere bodoslama daldığımız için : ) İtalya’nın dört bir yani heykellerle kaplanmış. Kafanızı çevirdiğiniz her yerde bir heykel görebilirsiniz ve gördüğünüz her heykel için “vay be ne güzel yapmışlar” diyebilirsiniz.

ACI CASTELLO
Catania’ya gitmişken mutlaka Aci Castello’ya da uğrayın. Kimine göre Aci Castello, Catania’nın dışında bir yer, kimine göre de burası Catania sahilinin sonu.
PALERMO
Sicilya’nın en kalabalık şehri olduğunu duymuştum. Ama bir İstanbul değil tabi ki. Gerçi gezdiğim hiç bir ülkede İstanbul’la eşdeğer bir başka şehir bulamadım. Palermo için ilk izlenimde söyleyebileceğim bir diğer şey ise “God Father” filmlerinden bolca etkilenmiş oldukları. Film sahnelerinden bazıları Palermo’da çekilmiş doğal olarak halka yansımış. Herkesin ağzında bir mafya lafı var; ya mafyadan korkuyorlar , ya en yakın arkadaşları mafya , ya da zaten kendileri direk mafya rolüne girmişler.

Gezdiğim yerleri kaleme dökmeye yani bu yazıyı yazmaya yazmaya başladığım andan itibaren şurda bu var şurda şu var demek bana mantıklı gelmemeye başladı. Sonuçta bizlerde buralara giderken gerçek anlamada hiç bir şey bilmiyorduk. Elimize aldığımız birer şehir haritası bize tüm tarihi yerleri gösterdi. Bence ben gittiğinizde karşılaşabileceğiniz olası durumlardan yapmanız ve yapmamanız gerekenlerden bahsedeyim : )
Mesela bence Palermo’da çok geç saatlerde dışarıda kalmayın, hatta buna özen gösterin. Diğer tüm şehirlerde ( buradaki tüm bütün Avrupa’daki gezdiğim şehirleri kapsıyor) ya hava alanında ya sokakta yada fiyatı en ucuz olan otelde kaldık. Ama Palermo’da arkadaşlarımızın evlerini (-ki onlar bile çok güvenli gelmiyordu) kullandık. Eğer sizin kalacak bi arkadaşınız yoksa o zaman mutlaka bi kaç yıldızlı otelleri tercih edin. Hostellerde karma odalarda kalmayın 🙂

Palermoda azıcık paraya kıyın ve müzelere girin. Cimriliği yediğiniz yemeklerde yapın, turist otobüslerine binmeyin ama müze gezin. Hele ki yanınızda sanat tarihi okuyan bi arkadaşınız varsa onun anlattığı hikayeleri can kulağıyla dinleyin. Çok eğlenin. Sonrada benim gibi mekanlara aşık olun, ülkenize döndüğünüzde bile aklınız orada kalsın : )
TAORMİNA
İtalya’da denize girmek için hep Catania’yı tercih etmiştik. Ta ki Taormina’yı görene kadar. Taormina kesinlikle ama kesinlikle yazın gidilmesi gereken bir şehir. Denize girip güneşlenmekten gezemediğimiz bu kent için İtalya’nın Las Vegas’ı diyorlardı. Tabi biz bunun doğruluğunu göremedik. Gerçekten mükemmel temiz bir yer. Tek kusuru suyun içinde koca koca taşların olması, ayakkabısız suyun içinde ayakta durmak bir mucize. Denize girmek için Taormina’ya gidiyorsanız yanınızda mutlaka deniz ayakkabısı olması gerekiyor. Aman unutmayın!

Sokaklar, insanlar, arabalar, bebekler her şey gülüyor bu şehirde! Biz İtalya’dan Türkiye’ye kesin dönüş yapacağımız günden bir kaç gün önce gidebildik Taormina’ya , o kadar mutsuz olan bizi bile mutlu etti bu şehir.

Sicilya’yla , özellikle Enna’yla ilgili çok daha uzun yazabilirdim ama o kadar fazla detay var ki; sizi gereksiz detaylara boğmak istemiyorum.
Size sadece mutlaka Sicilya’ya gidin. Eğer giderseniz de bana kart atın : ) İtalya’da olduğum dönem içinde yapmaktan en çok keyif aldığım şey gittiğim şehirlerden arkadaşlarıma aileme kart atmaktı. Ben yazmaktan hoşlanıyordum onlarda okumakta. Sanırım işte tam bu yüzden yazının sonunu bir türlü getiremiyorum 🙂
En güney Sicilya ya veda edelim, yakında Roma ile sizlerleyim. Beni azıcık bekleyin.
Sicilya’daki mutlu günlerime selam olsun, Sıla ve Ebru; bu yazıyı yazarken sizi ne kadar çok özlediğimi bi daha anladım.
“Kalbim Ege de kaldı” diye bir klasik var ya ; benim için bu “Kalbim Enna’da kaldı” şeklinde : )
Tüm sorularınız için ; banugulsaruhan@hotmail.com


2 Yorum
sila
Nasil buyuk bir zevkle okudum anlatamam.. hic bitmesin istedim cok tesekkurler Banuumm 🙂 yazilarinin devamini bekliyoruz cok bekletme bizi 🙂
Banu Saruhan
Roma’yı yazacağım yakında. O daha bi uzun olur gibi 🙂